Yüzme
Yüzme, insan beden sağlığına önemli yararlar sağlarken, hem eğlendiren, hemde dinlendiren bir spordur. Yüzmeyi kara sporlarından ayıran en önemli özelliği, bazı kara sporlarını yapmayı kısıtlayıcı fiziksel problemleri olan kişilerinde kolayca yapabilmesidir.
Zihinsel ve fiziksel faydalarının yanı sıra istatistikler göstermektedirki, yüzme sporu yapan insanlarda koroner hastalıklar daha az görülürürken, kalp krizi geçirme oranı azalmaktadır.
Serbest stil yüzmeSerbest yüzme stili, yüzücünün kulaçlarla ve ayak vuruşlarıyla yüzdüğü bir stildir. Ayak vuruşları yüzücüye ancak %10 civarında hız kazandırmakta, büyük hız kulaçlardan alınmaktadır. Yüzülen en hızlı stildir. İsteğe bağlı olarak 3, 5, 6, 9,10 kulaç ile yüzülebilir. Kulaç sıklığıyla beraber vücudun su içerisindeki uyumu da önemlidir.
Serbest yüzme suyun üzerine çift kol vuruşuyla, birbirinden farklı şekilde yapılır. Bacak hareketleri devamlıdır. Bu yüzden serbest yüzme en hızlı olanıdır. Genelde 3 kolda bir nefes alınır. Ama isteğe bağlı olarak her kolda bir nefes alınabilir. Nefes, yüzerken başın yana döndürülmesi suretiyle alınır. Serbest stilde kulaç en uzak noktaya uzanarak atılır, parmak uçları havuzun karşı duvarını gösterecek şekilde uzatılır ve kulaç karnın altından çekerek kalçanın sonuna kadar çekilir, sonraki hareketler devamlıdır.
Serbest stil, dört müsabaka stili içinde en hızlı olanıdır. Çekiş mekaniği, bir sağ-bir sol kol çekişi ve değişken sayıda yapılabilecek ayak vuruşundan oluşmaktadır. Serbest yüzmeyi anlatmak için bu bölümde aşağıdaki başlıklar kullanılmıştır.
1. Kol çekişi 2. Çekiş şekilleri 3. Ayak vuruşu 4. Kollar ve bacakların zamanlaması 5. Vücut pozisyonu ue nefes alma-verme 6. Kol ve vücut hızı için şekiller 7. Genel hatalar 8. Driller 9. Nefes alma şekilleri
Kol ÇekişiSu altındaki kol çekişi, 3 süpürme hareketinden oluşur. Bunlar aşağı, içeri ve yukarı süpürme hareketleridir. Bu bölümde bahsedilecek olan kol çekişinin diğer bölümleri, suya giriş, uzanma, sudan çıkış ve kol devrinin önde tamamlanması şeklindedir.
Suya Giriş ve UzanmaSuya giriş başın önünde, alnın ortası ile suya giriş tarafından omuz başının arasında orta bir noktadan olmalıdır. Yüzücünün kolu az miktarda ileri uzatılmış olmalı ve el suya girer girmez avuç içi dış yana doğru çevrilmelidir. Elin girişinden sonra kol da sanki el su yüzeyinde bir delik açmışçasına aynı noktadan suya girmelidir. Kolun suya girişinden sonra kol su yüzeyinin hemen altında mümkün olduğu kadar ileri uzatılmalı, bu sırada avuç içi de uzanma safhası tamamlandığında tam aşağı bakacak konumda olmak üzere çevrilmelidir. Kol çekişinin bu safhasına uzanış safhası tamamlandığında tam aşağı bakacak konumda olmak üzere çevrilmelidir. Kol çekişinin bu safhasına uzanış safhası adı verilir. Yüzücünün eli- uzanış sırasında, uzanış yönüne doğru düz bir konumda ileriye doğru uzatılmalıdır.
Yüzücü, kolu suya girer girmez suya herhangi bir kuvvet uygulamaya çalışmamalı, o sırada itiş hareketini tamamlamakta olan diğer kolun hareketini etkilememek için çekiş hareketine başlamamalıdır. Bu sebeple kol suya girdiğinde baş ile omuz arasında orta noktadan ileri uzanma hareketine devam etmeli harekete omuz başının ileri uzatılışı destek vermelidir. Böylece bir teknenin burnu gibi bir şekil alan vücut, arkadaki kolun itiş hareketini rahatça tamamlamasına izin vermiş olur. Aşağı süpürme tam bu noktada başlar.
DönüşlerKurbağalamaKurbağalama, yüzücünün ayaklarının ve ellerinin daireler çizerek ilerlediği bir yüzme stilidir. Kurbağalama eller için 3 hareketten oluşur.
- Yükselme
- Küçülme
- Uzanma
Ayaklar ise hep daireler çizerek kollara eşlik eder. Bu stilde ayaklar ve kollar yuvarlaklar çizerek öne doğru gitmesidir. Bu stilde dönüşler çift el olmak zorundadır.
Kol ve Bacak HareketleriDönüşlerKelebekleme yüzmeKelebek yüzme, oldukça yeni bir yüzme stilidir. Bu stil kurbağalama yüzüşünden gelir, çünkü kolların ters hareketleri suyun üzerinde yapılır. Kolların çekişi kalçalara kadar uzanır. Kolların çekilmesi ile birlikte dolfin ayak yapılır. İsteğe bağlı olarak 1,2,3... kolda bir nefes alınarak yüzülebilir. Diğer stillere göre oldukça ağırdır. Kasları gelişmemiş insanlar zorlanabilirler.
Kol ve Bacak HareketleriDönüşlerSırtüstü yüzmeSırtüstü yüzme, ilk olarak 1912 yılında Stockholm Olimpiyat Oyunları sırasında Amerikalı yüzücü Hebner tarafından yapılmıştır. Yarışı kazandığı için yenilikçi tekniği çok ciddiye alınmıştır. Uzun zaman sırt üstü yüzülmeye devam edildi.
Kol ve Bacak HareketleriDönüşlerTarihçeEski Yunan ve Roma uygarlıklarında yüzme, askeri eğitimle birlikte temel eğitimin önemli bir parçası olarak görülmekteydi. Eski Yunan zaman zaman yüzme yarışmaları düzenlemişler; Romalılar , hamamlardan ayrı olarak yüzme havuzları yaptırmışlar. Japonya'da ise okullarda yüzme eğitimini zorunlu kılan imparatorluk fermanı yayınlamıştır.
İlk açık hava havuzunun 1828'de Liverpool'da yapılmasından bir süre sonra ilk uluslararası yüzme yarışları 1837'de Londra'da, ve ardından 1846'da Avustralya'da düzenlenmiştir. 1875'te İngiliz Mathew Webbe, Manş Denizi'ni kurbağalama tekniğiyle yüzerek geçti. Bu gelişmeler paralelinde, 1882'den sonra çeşitli Avrupa ülkelerinde de yüzme federasyonları kurulmaya başlandı. 1896'da kurulan Londra Metropolitan Yüzme Kulübü, daha sonra Amatör Yüzme Birliği'ne dönüştü. ABD'de yüzmenin örgütlü bir spora dönüşmesi, 1888'de Amatör Spor Birliği'nin (AAU) kurulması sayesinde gerçekleşti. 1896'da modern olimpiyat oyunlarının tekrar başlatılması ile, düzenlenen ilk olimpiyatlarda yüzme yarışlarına da yer verildi. Önceleri sadece erkeklerin katıldığı yarışmalara, 1912'de ilk kez bayan yüzücüler de alındı.1900 yılında sırt üstü stili ve daha sonra 1908 yılında ise kurbağalamayı olimpiyatlara eklemişlerdir. Kelebek ise olimpiyatlara en son eklenen yüzme stilidir. Bütün dünyada örgütlü bir spor olarak yaygınlık kazanması ve olimpiyat programına alınması ile birlikte, bu spor dalı için uluslar arası bir federasyon kurulması gerekliliği ortaya çıktı. Böylece 1909'da Londra'da Uluslar arası Amatör Yüzme Federasyonu FINA (Federation İnternationale de Natation Amateur) kuruldu. FINA'nın kurulmasından önce olimpiyatlarda yer alan yüzme yarışları sportif olmaktan çok uzaktı. 200 m engelli yüzme yarışları, bir direğe tırmanmayı ve bir dizi kayığın üstünden geçtikten sonra, bu kayıkların altlarından yüzerek geçmeyi içeriyordu. Diğer yarışlar ise, su altında en uzun mesafe yüzme, 4000 m yüzme gibi yarışlardı.
FINA'nın kurulmasıyla birlikte, bu türden yarışlar kaldırılarak, yarışlarda FINA yönetmeliği esas alındı. Bu yönetmelikte yarış mesafelerinin metre cinsinden ölçülmesine karar verilerek yarışma stilleri de serbest , sırtüstü, kurbağalama ve kelebek olarak belirlendi. Senkronize yüzme, diğer adıyla su balesi 1800'lü yılların sonlarında ortaya çıkmış olmasına rağmen, uzun yıllar sirk ve panayırlarda, gösteriler şeklinde sürdürüldü. 1952'de FINA tarafından tanınarak, aynı yıl Helsinki Olimpiyatları'nda "gösteri sporu" olarak yer aldı. 1973'te İlk kez Senkronize Yüzme Dünya Şampiyonası yapıldı ve 1984'te de olimpiyat programına dahil edildi.